Halk arasında göz tansiyonu karasu hastalığı olarak da bilinmektedir. Göz içi basıncının yükselmesiyle birlikte görme sinirlerinin zarar görmesi ile meydana gelir. Bununla birlikte kişinin görme alanı daralmaya başlar. Sinsi bir hastalık olması sebebiyle kendini son aşamada gösterebilmektedir. Dolayısıyla erken tanı hastalığın ilerlemesi açısından son derece önemlidir. Bu hastalık daha çok 40 yaş üzerinde ortaya çıkmaktadır. Genetik özellikte taşıyabilmektedir bu sebeple aile bireylerinin birinde varsa sizlerde de olma ihtimali vardır. Ayrıca şeker hastalığı ve guatrı olan kişilerde de görülme sıklığı fazladır.
Birkaç belirtisi de şu şekildedir:
- Sabahları karşılaşabileceğiniz baş ağrıları
- Bulanık görme
- Geceleri ışığın etrafında halkalar görülmesi
- Televizyon izlerken göz etrafında oluşan ağrı
İlaç ve Cerrahi Tedavi
Göz tansiyonu tedavisinde 3 yol mevcut olup, bunlar ilaç tedavisi,cerrahi tedavi,lazer tedavisidir.
Gözdeki sıvının üretimini kısarak veya gözdeki sıvının çıkışını arttırarak düşürülmeye çalışılır. Bu aşama için belirli ilaçlar mevcuttur. Hayat boyu kullanılan ilaçlardır. Şayet ilaç etki etmiyorsa uygulanacak diğer yöntem ameliyattır.
Ameliyat ile gözdeki beyaz kısımda delik açılır. Bu delik gözün içindeki fazla sıvıyı tahliye eder. Ameliyat sonrası hastalık çoğunlukla ortadan kalkmaktadır, ancak tüm hastalarda bu mümkün olmamaktadır.
Nasıl Teşhis Edilir ve Lazer Tedavi
Göz içinde bulunan sıvının dışarı çıkması için lazer, süzgeç benzeri dışa akım kanallarına uygulanır. En önemli yöntem düzenli olarak göz muayenelerine gitmektir. Bu muayenede doktor bazı işlemler uygulamaktadır. Tonometre ile göz içi basıncı ölçülür. Göz dibi muayenesi yapılır ve göz sinirleri kontrol edilir. Göz drenaj açısından incelenir. Gerekirse görme alanı testi de yapılabilir.